16 Ocak 2012 Pazartesi

Limelights

Sahne Işıkları ve Chaplin


Chaplin şüphesiz sessiz sinemanın en iyi güldürü ustalarındandı, hem film çekimleri sırasında çok titiz ve zor biriymiş hatta hata yapana tokatı basabilecek kadarda sinirli. Bu bize Chaplin'in kendi işini ne kadar önemsediğini gösteriyor.

Sessiz sinema son günlerine gelmesiyle beraber Charlie Chaplin'in günleri de biteceğini düşünenler yanılmış olacak ki "Büyük Diktatör" filmiyle bir nevi Hitler'i taklit ederek kendi çağının siyasi karakterlerini  hiciv ve taşlama yoluyla eleştirebileceğini ortaya koymuştur. Ancak bana göre 'Limelights' filmiyle, bizdeki ismiyle Sahne Işıklarıyla en güzel eserini yaratmıştır. Güldürü ustasından komedi beklersiniz, ama en iyi komedyenler genelde en iyi dramları yazanlardır. Charlie Chaplin'de Sahne Işıklarıyla zaman zaman gülümsetsede bu filmiyle seyirciyi hüzünlendirmektedir.



Büyük bir şov adamı ve komedyen olan Calvero, artık yaşlanmıştır ve sahne hayatının bitmesiyle hayatının biteceğini düşünmekte. Calvero ayağından sakatlanan ve depresyona giren genç bir balerinaya yardım edip onun tekrardan kendine özgüvenini kazanmasını sağlamaya çalışır.


"Zaman en iyi yazardır. Her zaman mükemmel sonu yazar." (Calvero)



Bu film bir nevi Charlie Chaplin'in iç yüzünün ve karakterinin bir yansıması olduğu için benim için kıymetlidir. Aslında  Sahne Işıklarıyla bir nebze kendi hayatını anlatmıştır Chaplin.

Böyle bir sanatçıya kendi ülkesinin uzun süreliğine gereken saygıyı ve vefakarlığı göstermemesi Charlie'nin Amerika'dan İngilitere'ye zorunlu göç etmesine kadar yol açmıştır. Chaplin'in hiçbir totaliter güç karşısında ideallerini ve inancını satmayacak kadar güçlü ve prensip sahibi bir kişilikti. O günlerde Chaplin'e komünist olma şüphesiyle zor günler yaşatılmıştı ve soruşturma komisyonlar tarafından  bi sürü saçma sapan suallere maruz kalmıştı. Daha sonra Londra'da Chaplin'e İngilitere Kraliçesi tarafından 'Sir' ünvanı verilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder